13 Kasım 2014 Perşembe

HAYATIN ARKA YÜZÜ

Yine yollardayım, sis yüklü bulutlar sarmış etrafı.Damlalar tek tek düşüyor camıma.Taşlı dağlar sessiz sakin bugünlerde.Yerlere serili bozkırlar sararmış, güneş yüzünü göstermiyor artık.Nice yolculuklara şahit bu koltuk, bu pencere kenarı.
Kirli yüzlü çocuklar, ayakları yalın.Kaynayan kazanlar kara,yollar kötü,yollar uzun.Lağam sularıyla besleniyor fidanlar.Bu yollar çamur,bu yollar hayatın arka yüzü.Evler birbirinden dayanak alıyor sanki, yıkılmamak için .Sokaklar dar, her yer karmakarışık.Aslında her yer birbirinin aynı.
Burada  hoş sohbet yok.İnsanlar her şeyi paranın üzerine kurmuş.Belki bir anda alt üst olması bundan.
Tren rayları eski,tren rayları paslı.Zeytin ağaçları, portakal ağaçları, çamlar, söğütler anlatıyor bu toprakları.Balkondan dışarıyı seyreden teyze, bankın altında yatan kedi, tren rayları, istasyonlar ve bu sürülü topraklar konuşuyor.Dağlar ve bu güneş anlatıyor.Bu sese kulak versin tüm dünya, yalnızca bu sesi dinlesin.

3 yorum:

  1. Yazı genel anlamda iyi diyebilirim fakat bazı sözcüklerin sık tekrarlanması anlatımın tökezlemesine neden oluyor.Yazının kahramanı sanırım bir yolculuk halinde ama hem dağlardan,tepelerden bahsedip hem de yol üzerinde bankın altındaki kediyi nasıl görüyor,anlayamadım. Açıklama yapılırsa sevinirim.Teşekkürlerimi sunuyorum:)

    YanıtlaSil
  2. Bu bir tren yolculuğudur.Kedi istasyonda bankın altındadır

    YanıtlaSil