14 Kasım 2014 Cuma

Çok Oturgaçlı Götürgeç

     
   
     
  • Dünya yaşamak için tehlikeli bir yer, ama kötü insanlar yüzünden değil, bununla ilgili hiçbir şey yapmayan insanlar yüzünden. ( Albert Einstein)  
         
        
        Niğde'de kampüs otobüslerine binmek gerçekten büyük mücadeleler isteyen zorlu bir iştir. O kalabalığı yarıp, kendinize bir yer edinmek herkesin harcı değil. Ama yapılan hizmetleri okuyunca bana siz de hak vereceksiniz neden bu otobüslerin bu kadar rağbet gördüğüne . Öncelikle sizleri kapıda karşılayan kaptan abilerimizin o sıcak karşılamaları içinizi ısıtıyor ve hiç çekinmeden rahatça kapıdan adımınızı atmanızı sağlıyor. Başta ödediğiniz 1.25 TL ise sizin için yapılan hizmet ve masraflar için yetiyor. Kapıdan girer girmez ilk dikkatinizi çeken şey havuzdaki insanlar oluyor. Müşteri hizmetini daima 1. planda tutan, koca yürekli kaptan abilerimiz dışarıda kalmanıza dayanamıyor ve nazikçe sizin de havuza doğru ilerlemenizi istiyor. Kampüs otobüslerinin diğer bir güzel yanı ise samimi ortamıdır. Herkes kol kola, omuz omuza sloganıyla çalışan bu müesseseler, kaynaşıp sosyalleşmek için birebir mekanlar. Yalnızlıktan muzdarip olanlar için her yer insan kaynıyor. Buna rağmen ferah bir havası olan otobüste zaman zaman Akkaya Barajı'ndan gelen o müthiş kokuyla kendinizden geçmeniz ise okula gitme şevkinizi arttıran ayrı etmen olarak çıkıyor karşınıza. Sizin için yapılanlardan sonra artık derse girmek için mükemmel bir ruh haliniz var. İyi dersler! Belki aklınıza da ''Bu kadar insan koyun gibi taşınır mı?'' diye garip garip, ilginç ilginç nereden geldiğini bilmediğiniz sorular gelebilir. Ama bu gibi tehlikeli durumlardan her zaman sakınmak lazım. İnsan aklına böyle düşünceler geldiği zaman hemen onlardan kurtulmalı ve kendisine sunulanlarla yaşamayı öğrenmelidir. 
       Bu işin mizahi yönü tabi. Ama insan gibi her yönüyle saygıya değer bir varlığa böyle davranılması da içimde buruk bir hüzün bırakmıyor değil. Bu vatanda yaşamaktan memnun olmayan, ülkesini sevmeyen birisi olarak da algılanmayı kesinlikle istemem. 1000 canım olsa 1000'i de feda olsun bu topraklara. Ama işte insan sevdiği, daha iyi yerlerde görmek istediği için üzülüyor, içini böyle benim gibi yazıya dökme ihtiyacı duyuyor. Ben 21. yüzyılda insana verilen değerin bu olmaması kanaatindeyim ve böyle düşündüğüm için rahatça yazıyorum. Son olarak diyeyim ki insana ne zaman kullanılabilir ve para kazanılabilir bir eşya gibi bakılmaktan vazgeçilip, sadece insan olmasından ötürü değer verilirse gelişmek ve medenileşmek adına bir ilerleme olabileceğinden bahsedebiliriz.

halkımız, gülün sesini savurup
bir türkünün kekiğinden tüterken
der ki, böyle yazılır sevdamız

hüzün ki en çok yakışan bize
belki de en çok anladığımız

 Hilmi Yavuz.
                                                                                                Kompleksli Neokorteks


4 yorum:

  1. Yazıyı Einstein ile başlatıp Hilmi Yavuz'la kapamak farklı ve hoş bir hava yaratmış.Fakat bunları söylerken özellikle yetkililere seslenip,yazının kendi kendine çalıp oynaması engellenebilir.Ufak bir tavsiye,mazur görülsün:)

    YanıtlaSil
  2. Herkes bu durumdan şikayetçi ama kimse şikayetçi değil(!)Bunun dillendirilmesine sevindiğimi ifade etmeliyim ve teşekkürlerimi sunarım:)

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de teşekkür ederim. Tabiki de gerekli yerlere gitmedikten sonra bu yazdıklarım bir yazı yığını olmaktan başka bir şey olmayacaktır.

      Sil