''Bazı fabrikalarda öğleden sonra,
İşçilere bir takım haplar veriliyor,
Nazlanma al bir tane,
Parası patrondan çıkıyor,
Haplar şirketten,
İşini de kaybetmemiş olursun,
Öyleyse yut hapı,
Nasıl olsa bedava
Haplar şirketten''
Bugün Niğde Üniversitesi,Türkçe Eğitimi Bölümü öğrencileri drama dersi kapsamında bir oyun sergilediler.Oyun Dorio Fo'nun Japon Kuklası.Yaklaşık yarım saat süren kısacık,hap niteliğinde bir yapıt.Oyunda sözü geçen haplar gibi beyin yıkayıcı,rahatlatıcı değil tabi ki,tam tersi zihin açan, biraz da rahat kaçıran nitelikte.
Oyuncular,kısıtlı imkanlar ve süre içerisinde oyunu çok güzel bir şekilde sergilediler.İlk dakikadan itibaren ritmik makineleşme sahnesiyle başlayıp,aynı ritmi koruyarak seyirciyi kucaklıyor.
Senaryo ise tanıdık.Bir fabrikada işçiler düşük ücretlerle,iş güvenliği olmaksızın çalıştırılmakta,özellikle kadınlar ezilmenin doruğunu yaşarlarken cinsel tacize maruz kalmaktadır.Uygunsuz iş koşulları içinde çalışan işçilere karşı ise sürekli uyarı levhaları konur. 'Yere tükürme.'',''Korkuluklara yaklaşma'',''Yemeğini yiyeceğin kadar al.'',''Baretini giy.''. Bunlar,biz elimizden geleni yaptık gerisi senin sorunun ya da kader kısmet demenin bir yoludur herhalde. Oyun,işçilerden daha fazla verim alınmak için yutturulan haplar yüzünden tımarhanelik olan Armida'nın ''kraldan çok kralcı'' mühendis-müdürü alt ederek sermayeyle dalga geçişi ile son bulur.
Sanırım artık senaryoyu siz de hatırlamışsınızdır. Bu oyun yazıldığı dönemde, İtalya'da bir fabrikada yaşanan olaylardan esinlenilerek oluşturuldu fakat 2014'ün ilk sekiz ayında 1.270 işçinin yaşamını yitirdiği, emek sömürüsünün hat safhada olduğu ülkemizde fazla uzağa gitmeye gerek duymuyorum.
Sanatın gerçek amacının toplumu omuzlarından silkmek olduğunu bir kez daha hatırlatan bu oyunu izlemek istyen herkese ise tavsiyemdir; '' Çizmelerinizi çıkarın, düzen kirlenmesin(!)''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder