BİR ÇİFT YÜREK

     
Boş ellerle doğmak, ölmek boş ellerle. Yaşamı tüm doluluğu ile gözledim, boş ellerle.

Doğal ilaçlar alanında uzman olan  metafizikçi Marlo Morgan, uzman olduğu konuyla ve metafizikçi kimliğiyle kendi felsefi düşüncelerini anlatmak için bir roman yazmıştır. Romanında Avustralya'nın yerli halkı Aborjinleri konu edinmiş kendince bir kurgu oluşturmuştur. Morgan, Mutant Message Downunder (Türkçe'ye Bir Çift Yürek ismiyle çevrildi.) ismiyle yayınladığı kitabın yaşanmış bir hikaye olduğunu söylemiş ve kitap gerçekten çok tutulmuştur.(1994) United Artist şirketine film için yayın hakları verilince bir grup Aborjin 1996 yılında ABD'ye gelip film çekimlerini engellemek istemiş başarılı da olmuşlardır. Morgan, bu olaydan sonra protestocularla tanışmış ve romanın yaşanmış bir hikaye olmadığını kurgu olduğunu itiraf etmiştir ve kitabın sonraki basımlarında bu belirtilmiştir.

Oldukça başarılı bir kurgu üzerine kurulmuş olan roman, yıllarca sömürülmüş, soykırıma uğramış bir halkın -Avustralya'nın yerli halkı Aborjinlerin- derin felsefi düşüncelerini ve bu düşünceyle yön verdikleri hayatlarını anlatmaktır. Kendilerini ''gerçek insanlar'' olarak adlandıran bu toplulukta her bireyin kendine özgü yetenekleri vardır ve etkili şifa yöntemleri bilirler. Yazar bu insanların arasına katılır ve ondan sahip olduğu tüm eşyalardan kurtulmasını ve bir peştamala sarılıp yalın ayak yolculuğa eşlik etmesi istenir.  Çünkü, "Maddi nesnelerden ve bazı ön yargılardan kurtulmak 'varolmaya' doğru yapacağı o yürüyüşün gerekli ve vazgeçilmez bir adımıydı". Bundan sonra yazar bambaşka bir hayat felsefesi ile karşılaşacağı bir yolculuğa başlar.

Morgan, ''gerçek insanlar'' dan mutantlara (modern insanlar) bir mesaj iletmek için seçilmiştir. Morgan'a, insanların uygarlık, gelişim adı altında doğanın dengesini bozduklarını ve her şeyi tüketmekte olduklarını bunun için dünyadaki varlıklarını bitirmeye karar verdiklerini açıklarlar. Çünkü kendilerinden sonra gelecek nesile yaşam için fazla bir şey kalmamıştır. Morgan kabilede niçin genç insan olmadığını anlar. İnsanların dünyaya verdikleri zararı açıklamak ve önlem alınması gerektiğini iletmek üzere onlardan ayrılır.

İşte gerçek insanlardan mutantlara bazı mesajlar:

Mutant dua ederken konuşur, biz dinleriz. Zihnimizi
boşaltıp evrensel mesajı bekleriz.

Yaşamının örümcek ağını ören insanın kendi değildir. O, ağda sadece bir teldir.  Bu ağa yaptığı her katkıyı aslında kendi kendine yapmıştır.

Yaşam; hareket, ilerleme  ve değişimdir. Olumsuz heyecanları deneyimlemek de iyidir ama bu hal bilge bir insanın içinde kalmak istemeyeceği bir durumdur.

Hayatının yenilenmesini mi istiyorsun? Önce nasıl olmasını istediğini hayal et ve hayatını o yöne doğru harekete geçir. Hayal ettiğin bu hayatla ahenk içinde olmayan her düşünceni, kelimeni ve davranışını gözden geçir ve onlardan uzaklaş.

''Gerçek İnsanlar'' yüzyıllardan beri tüm yeni doğanlara belli sözler söylüyorlar. Her kişi doğduğunda dünyaya ait olarak ilk şu kelimeleri duyuyor: "Seni seviyoruz ve seni yolculuğunda destekliyoruz." Ölüm töreninde de herkes ölen kişiye sarılıyor ve aynı sözleri tekrarlıyor.

Hayal ettiğin yaşamla örtüşmeyen bir düşüncen varsa bu düşünceni bir yenisiyle değiştir. Eğer idealinle örtüşmeyen bir şey söylediysen bir daha böyle bir şey söylemeyeceğini bir yere not et. İyi niyetinle örtüşmeyen bir şey yaptığında bunun son olduğuna ve bir daha tekrarlamayacağına söz ver.

Hayatımızda tatsız ve hoşa gitmeyen şeyleri anlamak yerine yok etmek yoluna gidiyorsak, varolmamız mümkün değildir.

Bitkilerin ve hayvanların varoluş amacı insanoğlunu beslemek değildir.

Kan ve kemik tüm insanlarda bulunur. Farklı olan yürek ve niyettir.