26 Ekim 2014 Pazar
GÜNDÜZLERİN TUTSAKLIĞI
İnsanlar hayatın yüklediği sorumluluklar karşısında gündelik hayatı istediği gibi yaşayamazlar.Gündelik hayattaki hiyerarşi sistemi özgürlüğümüzü engeller.İnsanların sabah kalkıp işe gitmeleri,öğlen arası denen bir kavramın oluşması,o saat dilimine birçok ihtiyacın sığdırılması, zamana karşı bir yarış oluşturur.Buna örnek olarak Gündüz Vassaf 'ın "Cehenneme Övgü" adlı kitabında "Gün boyunca,tüm görevlerimizde düzene tabi tutuluruz.Tuvalete gitmenin bile kesin sınırlamaları ve kuralları vardır.Gün boyunca istediğimiz gibi tuvalete gitme özgürlüğüne bile sahip değiliz,çünkü gündüzler bize ait değil" diyerek bürokrasi sisteminin gündüzlerimizi bizden nasıl çaldığını anlatır.
Geceler bizimdir.Biz geceleri özgürüz.İnsan gece olduğunda tüm duyularını harekete geçirir.Gündüz hissedemediği,derinlemesine düşünemediği, bir şeyi gece düşünür,yaşar.Bir kişiye olan sevgimizi gece dile getiririz.Bastırdığımız duygular,kendimizi gizlediğimiz durumlar gece ortaya çıkar.Gündüz Vassaf yine bu konuda "Geceleri aşık olur,birbirimize aşkımızı geceleri ilan ederiz.Gündüzler bizi mantığımızı kullanmaya,kendi hapishanemize kapanmaya zorlar" der.
Bu yüzden gündüzler tutsaklığın,geceler özgürlüğündür.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Gündüz Vassaf bu kitabında insanın günlük hayatın ''karmaşasında'' yok oluşunu ve acı bir şekilde bunun farkına varamayışını anlatır.Varsa bile sorgulamasına müsaade yoktur. Böylesine ince tespitlerle örülü bir kitaba değinilmesine sevindiğimi belirtmek isterim.Teşekkürler.
YanıtlaSil